"TÜRKİYE’DE TEK DİL, TEK KİMLİK YANILGISI: ASİMİLASYON BİR GÜVENLİK SORUNUDUR"
Üzülerek belirtmek zorundayız ki, uzun yıllardır bir "üst akıl" eliyle ülkemizde sadece Türkler ve Kürtler varmış gibi bir algı sistematik olarak oluşturuluyor.
Devlet politikalarından medya söylemine, akademik çevrelerden siyasi ajandalara kadar bu dar kalıba hizmet eden bir bakış açısı dayatılıyor.
Oysa bu topraklar sadece Türklerin ve Kürtlerin değil; Zazaların, Lazların, Çerkeslerin, Arapların, Boşnakların, Süryanilerin ve daha nice halkın birlikte yaşadığı bir coğrafyadır.
Ancak ne yazık ki bu hakikat, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sistematik bir "Kürtleştirme" projesi ile perdelenmek isteniyor.
Bu durum hem Zazaların asimile edilmesine, kimliğinin ve dilinin yok edilmesine neden olmakta, hem de Türkiye’nin toplumsal bütünlüğünü tehdit eden bir beka sorununa dönüşmektedir.
Zazaların dili (Zazakî), kültürü ve kimliği; tarihsel olarak Kürt kimliğinden ayrı ve özgündür.
Ancak gerek siyasi yapılanmalar, gerek medya, gerekse eğitim politikalarıyla Zazaca sistematik şekilde dışlanmakta ve "Kürtçe'nin bir lehçesi" gibi sunularak eritilmek istenmektedir.
Bu sadece bir halkın yok oluşu anlamına gelmez.
Aynı zamanda Türkiye’nin çok kültürlü yapısına, iç barışına ve ortak geleceğine vurulan büyük bir darbedir.
Uyarıyoruz!
- Bu tür tekleştirici asimilasyon politikaları sürdüğü sürece, gerçek anlamda kardeşlikten, eşit yurttaşlıktan ve güçlü bir Türkiye’den söz edilemez.
- Hiçbir halk, hiçbir dil yok sayılarak bir arada yaşama kültürü inşa edilemez.
- Gerçek çözüm; her halkın kendi kimliğiyle, diliyle, kültürüyle özgürce yaşadığı demokratik bir Türkiye'dir.
Biz Zazalar, kimsenin kimliğiyle bir derdimiz olmadan, sadece kendi dilimize, kültürümüze ve varlığımıza sahip çıkıyoruz.
Sessizliğimiz, bizim onurlu duruşumuzdu. Ama artık bu sessizliği bozma zamanı geldi.
Türkiyeyi, kendi ülkemizi seviyoruz. Ama yok sayılarak değil, var olarak bu ülkeye katkı sunmak istiyoruz.
MURAT BUKAN
Zaza Dernekler Federasyonu Genel Başkanı
