PKK/BDP Destekli Adaylara Oy Vermeyen Zazalar, Öcalan’i Korkuttu!
12 Haziran 2011’de yapılan genel seçimlerde PKK/BDP destekli bağımsız adayların, Zazaların yoğun olarak yaşadıkları bölgelerden az oy almaları Abdullah Öcalan’ı ve örgütünü korkuttu. Şimdiye kadar özellikle Dersim’i hep “çantada keklik” gören ve Zaza kesimi istediği gibi yönlendireceğini sanan unsurlar, seçimde bekledikleri desteği göremeyince bu kez Zazaları hedef göstermeye başladılar.
Bu yöndeki ilk açıklamayı Öcalan yaptı. 15 Haziran günü avukatları ile yaptığı görüşmede, “Alevilik konusunda büyük mücadele verdiğimiz halde Dersim‘de neden böyle oldu?” diyor ve ekliyor: “Dersim‘de Alevicilik, Bingöl‘de Zazacılık zihniyeti geliştirilerek, bunu dayatmaya çalışıyorlar. Bingöl-Dersim hattında kontralar bilinçli olarak Sünni-Alevi Kürt ayrımı, Bingöl‘de Kürt-Zaza ayrımı yapıyorlar. Bunu iyi anlamak lazım, bu öyle kendiliğinden değil bilinçli olarak yapılıyor. Bazı sahte tiplemeler de bu politikalara hizmet ediyorlar.” Öcalan, açık tehdit de savuruyor: “Bu sahtekâr politikalara karşı devrimci-demokratik mücadeleyi yükseltmek gerekir. Bu sahte kişiliklere, sahte Alevicilik anlayışına karşı yeterli mücadele yapılmadı mı, gerekli tedbirleri alamadılar mı? AKP Dersim gibi bir yerde nasıl bu kadar oy alıyor? Dersim üzerinde iyi durulmalı” (Fırat Haber Ajansı, 17.06.2011)
PKK’nın sürekli dillendirdiği bir söz var: “Kürtler artık eski Kürtler değil” diye. Seçim sonucu, Zazaların da artık eski Zazalar olmadığını ortaya koydu. Zazalar da artık kendi kimliklerine sahip çıkmaya başladılar. Şimdiye kadar Zazaları “Kürt”, Zaza dilini “Kürtçenin lehçesi” yalanı ile aldatmaya çalışan PKK ve Öcalan, planları altüst olunca tehdit silahına sarıldılar. BDP eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da “Dersim ihanetini unutmayacağız” (Haber Aktüel, 18.06.2011) diyerek tehdit savurdu. Örgütün günlük yayın organında ise “Dersim’deki seçim yenilgisinde oynanan kirli politikalar” (Özgür Gündem, 21.06.2011) vurgusu yapıldı. Demek ki, örgütün dediğini yapmamak “kirli politika” oluyormuş. Dersim’de CHP’den Kamer Genç ve Hüseyin Aygün’ün milletvekili seçilmesi, PKK/BDP destekli bağımsız aday Ferhat Tunç Yoslun’un ise ağır yenilgi alması önemli bir gelişme.
Zaza yoğunluklu birçok bölgede PKK/BDP destekli adaylar hezimete uğradılar. Elazığ, Erzincan, Erzurum, Sivas gibi iller birer örnek. Nüfusunun yarısına yakını Zaza olan Diyarbakır’da ise örgüt yandaşlarının özellikle ilçe, belde, köy ve mezralarda çeşitli baskı, tehdit ve şantaj yöntemlerini kullanmak suretiyle oy aldıkları ileri sürülüyor. Buna rağmen çoğu yerde AKP’nin gerisinde kalmaları dikkat çekici.
Bu arada Diyarbakır’da, Zaza kökenli Ensarioğlu ailesinin iki adayından DYP’li eski Devlet Bakanı Mehmet Salim Ensarioğlu, kendi gücüyle bağımsız olarak girdiği seçimde 23.000 civarında oy aldı. Seçilemese de bu büyük bir başarı olarak görülüyor. Yeğeni Galip Ensarioğlu ise AKP’den seçime girdi ve Zaza oylarıyla milletvekili seçildi.
Şanlıurfa’da AKP 10, PKK/BDP destekli adaylar ise 2 milletvekili çıkardı. Burada, Zaza oylarının büyük bölümünün AKP’ye, bir kısmının da Bucak Zaza aşireti liderlerinden bağımsız aday Ahmet Ersin Bucak’a verildiği anlaşılıyor. A.E.Bucak, yaklaşık 32.000 oy aldı ancak seçilemedi.
Nüfusunun % 90’ı Zaza olan Bingöl’de, AKP’nin üç milletvekilini de alacağı yönünde bir kanaat hâkim iken, her ne olduysa son anda seçilen adaylardan birinin BDP’li bağımsız İdris Baluken olduğu açıklandı. BDP’nin Bingöl’de güçsüz olmasından dolayı bu sonuca kuşku ile bakanlar da yok değil.
Bingöl sonucu çok ilginç. AKP’nin ilk iki adayı (Cevdet Yılmaz, Eşref Taş) Zaza, üçüncü adayı (Şahin Bingöl) ise Kürt kökenli. BDP destekli İdris Baluken de Zaza kökenli. AKP’nin Kürt kökenli olan üçüncü sıradaki adayı seçilemedi, ama pek gücü olmayan ve şans tanınmayan BDP’nin Zaza kökenli bağımsız adayı sürpriz bir şekilde seçildi. Bingöl halkının, tercihini Zaza adaylardan yana kullandığı anlaşılıyor. Öcalan, seçime ilişkin analizinde, “Bingöl’de Zazacılık zihniyeti gelişiyor” derken buna mı vurgu yaptı acaba? Tetkike değer bir konu.
PKK/BDP bünyesinde Kürt-Zaza çelişkisinin varlığı öteden beri biliniyor. Dışlanma nedeniyle çeşitli alanlarda birçok Zaza şahıs örgütle yollarını ayırdı. Son dönemlerde ise örgütten kaçışlar daha da arttı. Kürtçülük zihniyeti, bir bakıma Zaza uyanışına yol açtı. Zazalar da artık kendi dil ve kültürel haklarını dillendiriyor ve Kürtleştirilmeye tepki gösteriyorlar.
İşte PKK’nin ve Öcalan’ın korkusu da bu! Çünkü Zaza uyanışı, PKK’nin hayal ettiği “Kürdistan” haritasını paramparça ediyor!
Sinan Sungur/Araştırmacı
Paylaş
