"Biz Birlikte Güçlüyüz!"

Tarihçi-Yazar Ali KAYA : TARİHTE ZAZALAR VE ZAZACA

Tarihçi-Yazar Ali KAYA : TARİHTE ZAZALAR VE ZAZACA

TARİHTE ZAZALAR VE ZAZACA

Ali KAYA

Tarihçi-Yazar

l Özet:

Bugünkü Dersim bölgesi Zazalarının kökeni, İran’ın kuzeyindeki Taberistan, Cibal, Gılan ve Hazar Denizi arasında kalan bölgede M.Ö 2. yüzyıldan beri yaşayan Deylemlilere dayanmaktadır. Zazaca’da, “Deylemce” anlamındaki Dımili dilinin en gelişmiş koludur. İrani halklar ve Mezopotamya kavimleri tarihçisi Minorsky’e göre, Dersim Zazaları, Kuzey İran’daki Gilan’da bulunan Deylem bölgesinden göç edip Dersim’e yerleşen halktır. Bu göçün tarihi M.S 550’lerden çok daha önceye dayanmaktadır. Gilan’dan güneye ve güneybatıya Daylamit boylarının göçü Mezopotamya ve Anadolu’ya gerçekleşmiştir. Halife Ömer devrinde (M.S. 634-644) İran’ın İslam egemenliğine girmesinden sonra, M.S. 870’lerde de Deylemliler Alevilik kolu üzerinden İslamiyet’i kabul ettiler. Deylemlilerin İslamiyet öncesindeki dini inançları, bölgedeki çoğu kavim gibi Zerdüştlük idi. 825’ten 1058’e kadar Deyleman bölgesi Alevi önder Castaniyan tarafından yönetildi. 912 yılında ise Hasan bin Ali, Alevi aşiretlerini Hazar Denizi kıyısına yerleştirdi. Hz. Ali’nin kardeşi Cafer soyundan Yahya bin Abdullah, Kerbela’daki katliamdan kurtulduktan sonra Deyleman’a kaçtı. Horasan ve Teberistan’da yaklaşık 1000 kişilik bir kuvvet toplayan Yahya bin Abdullah, Deylemistan’a girince Deylem hükümdarı Castaniyan kendisine kucak açtı (8251058). Bölgeyi siyasi ve dini çalışmalarının merkezi durumuna getiren Yahya bin Abdullah, ünlü din bilginlerinin de desteğini alarak Abbasilere başkaldırdı. Öldürülünce yerine El Hasan bin Zeyd geçti. Bölgedeki Hz. Ali taraftarları Hasan Bin Zeyd’i davet ederek Hasan bin Ali’nin önderliğinde Abbasi baskısına karşı ayaklandılar. Ayaklanma başarı ile sonuçlandı ve Hasan bin Zeyd Deylemistan’da 20 yıl padişahlık yaptı. Ölümünden sonra Seyd Mehmet bin Zeyd başa geçti ve 16 yıl Deylem Gilan’da padişahlık görevini yürüttü, inanç hizmetlisi olarak bölgede Aleviliği yaymaya çalıştı. Bu dönemde Deylemlilerin çoğu Caferi Sadık mezhebini kabul etti (917-920). X. yüzyılın ilk yarısında Deylaman’dan batıya göç eden Deylemliler, yüzyılın ikinci yarısında Abbasileri devirip Deylem, Azerbaycan, Dicle ve Fırat kıyılarında ve bu bölgeleri Hazar Denizi’ne bağlayan yörelerde kimi devletler kurdular. Bugün Horasan coğrafyasında yaşayan Deylemliler’le Dersimlilerin ortak paydaları bulunduğu ve örtüştüğünü, 2000 yılında Deyleman’a yaptığım alan çalışmasında gözlemledim.

1.TARİHTE ZAZALAR

1.1. Zazaların ve Zazaca Sözcüğünün Kökeni, 

Zazaca’nın Kök Anlamı

Zaza sözcüğüne ilk olarak medeniyetin beşiği olan Mezopotamya’daki Sümer yazıtlarında rastlanmıştır. Yazıtlarda, Nini Zaza Tapınağı’ndan bahsedilmektedir. Fenikeliler ve Kenaniler de bu tapınaklarda ibadet ederlerdi.

Tevrat’ta Zaza sözcüğüne rastlanır. Yaranmel’in iki oğlundan birinin adının Zaza olduğu yazılıdır.

Asur Kralı Şemsi Adad’ın ölümünden sonra, Hurriler, Şaşura’yı, Turkiler’in dayatmasıyla terk etmek zorunda kaldılar. Turkiler’in kumandanlarından birinin adı Zazaya idi. Bu da Hurrice’dir. Zagros Dağları’nın bayırlarında oturan ve Hammurabi ile çatışan Turkiler’in Hurri sülalesinden olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Arkaik kaynaklarına bakıldığında Zaza adının günümüzde önceki kaynaklarda zikredildiği görülmektedir. Akaçça, Armanice, Hititçe, İbranice, Peklice, Urartuca, vb. dillere ait çivi yazılı tabletlerde And-Antik (Tevrat) betimlerinde Zaza adının günümüzde kullanımıyla veya yaklaşık imla ile geçtiği görülmektedir. Ortaçağ kaynaklarında da bu ismin ‘Zavzan, Zuzan, Zazan’ vb. şeklinde geçtiği görülmektedir.

Zaza kelimesi ile arkaik metinlerde ilk defa Bisütün yazıtlarında karşılaşmaktayız. M.Ö. 552 yılında Pers Kralı Dariyus tarafından İran’ın Hemedan Eyaleti bölgesinde Bisutun kaynaklarında yazdırılmıştır. Taş yazıtının 20. Şiiri’nin hemen başında Zazana diye bir yerin adı geçmektedir. Bu eski Farsça yazıtta Zazana yukarı Fırat Havzası bölgesi olarak tanımlamak için kullanmaktadır. Bu bölge günümüzde Zazalar’ın yaşadığı yerleşke alanlarıdır.

Zaza adının geçtiği kaynaklardan biri de 1329/30 tarihli Kureyş Şeceresi’dir. Zaza aşiretine mensup olarak kaydedilmiştir. (Talib Molla Mulla Benim Gabile Zaza) kabilesinden ben geçmektedir.

Zazaca konuşanlar, yöreden yöreye biraz değişe de, genellikle dağınık bir

yaşam içinde olmuşlardır Bu yüzden kendileriyle ilgili, yörelere göre değişen adlandırmalar yapılmıştır. Örneğin Kırmanç, Dımılı, Zaza gibi adlandırılmaların yanı sıra Kırmançi, Dımılı, Dımılkı, Sobe veya Zazaki şeklinde çeşitli adlandırmalar da yapılmıştır. K. Hadank, Dımili sözcüğünün, Dailemi/Dailomi’den geldiğini belirtmektedir.

Minorsky, MÖ X. yüzyılda, Hazar denizinin dağlık bölgelerine inen son İran kabilelerinin batıya doğru yöneldiğini belirtir. Ancak bu kabileler karşılarında Kürtleri bulurlar. Bunların kullandıkları kelimeler her durumda Deylemliler’in kullandıkları kelimelerden farklıdır. Belki de Deylemliler, Kürtlerin arasına karışıp Kuzey Mezopotamya bölgesine yerleşen Zazalar’ın atalarıdır.

Terry Lynn Todd, Dımilice’den hareketle, Zazalar’ın ayrı bir halk olduğunu belirtmektedir.

İngvar Savnberg de araştırmalarından sonra, Zazalar’ın ayrı bir halk olduğunu soncuna varmıştır.[1] İrani dillerin en eski örneği Med dili ve Avesta Kutsal Kitabı’nın dilidir.

David. N. Mackenzie, Zazalar’in İran Hazar’ından gelerek, Kürtlerin yerle-

şik olduğu bölgenin batısına, yani şimdi yerleşik oldukları bölgeye risksiz geçmiş olmaları olasılığının zayıf olduğuna işaret ederek, başka bir varsayımı ele almak gerektiğini vurgulamaktadır. Onun varsayımı, Zazaların bugün Kürt bölgelerinin kalbi olarak kabul edilen yerde, yani Van gölünün güney ve batısındaki topraklarda yaşadıkları ve kendilerinin ilerleyen Kürtlerce batıya gitmeye zorlandıkları varsayımıdır. Aslında Zazaların, Kürt öncesi bir İran nüfusundan gelmiş olması olasılık olmaktan da ötedir. Zazaların kökeni, M.Ö. 2350-2150 dönemlerinde Anadolu’ya yerleşen ve bir Kafkas halkı olan Hurrilere dayanmaktadır. Zazalar, Kürtlerden çok önce bu topraklara yerleştikleri için, bugün Kürtlerin yaşadıkları bölgeler tarihsel olarak ana yurtlarıdır. Hurriler M.Ö. 2350-2150 döneminde günümüz Zaza yerleşim bölgesine yerleşerek Hattilere komşu olurlar.

 Bu konuda dünyanın önde gelen bilim adamlarından olan; Robert Gordon Latham (1860), WilhelmStrecker (1862), Almanİranolog Freinolog Friedrichvon Spiegel, (1871), Alman İranolog C. Bartholomoe (1923), Alman W. Lentz (1926), Norveçli İranolog G. Morgenstiernne (1927), Ermeni dilbilimci A. Abeeghian (1934), İngiliz İranalog H. W. Bailey (1936-50), A. Christensen. K (1939), Fransız dilbilimcilerden J. Vendryese E. Benveniste (1952), Alman İronolog W. B. Hennig (1954), İranolog İ. Gerschvitsch (955), Rus İranolog İ. M. Oranski (1960), B. Henning (1954), D.N. MacKenzie (1961–95), Alman Türkolog ve Altayolog Gerhard Dörfer (1967), İsviçreli İranolog G. Redar (1970), İngiliz dilbilimci T.M. Johnstone (1970), G. L. Windfuhr (1972), Alman İrolog J. Meyerlingwersen (1976), C. F. Voegelin (1977), Alman dilbilimcilerden G.F. Meier (1979), İranolog R.E. Emmerick (1976), Sovyet İranolog R. L. Cabolov (1981), Slovak dilbilimci J. Genzor (1983), Alman dilbilimci G. Bossong (1985), T. L. Todd (1985; G.S. Asatrian / F. Vahman (1987–95), İngiliz İranolog J. R. Payne (1987), Amerikalı dilbilimci M. Ruhlen (1987), F.L. Vahmen (1987-95), Hollandalı İranolog P. G. Kreyenbroek (1992-93) (1926), Norveçli İronolog G. Morgenstiernne (1927), Ermeni dilbilimci Joyce Blau (1989), P. Lecoq (1989), Amerikalı dilbilimci C. M. Jacobson (1993–97), Jost Gippert (1993–96), M. Sandonato (1994) ve Ludwig Paul (1994–9), M. Sanndonatono (1994), P. Wurzel (1997) gibi bilim adamları başta olmak üzere, Münih Üniversitesi genel bilimcilerin ele aldıkları çalışmalar sonucunda Zazaca’nın kendi başına ayrı bir dil olarak belirlemişlerdir.

Dersimlilerin Kırmançlar dediği, ama uluslararası alanda Zaza olarak bili-

nen halkın dilinin ayrı bir dil olduğunu ve Kürtçe’nin lehçesi olmadığını ispat ettiler. D. N. Mackenzie, Zazaca’nın Kürtçeyle ilişkisinin olmadığı kanıtlamıştır. 1900 yılında Dersim adlı kitabını yayınlayan Antranig’e ve ondan sonra bu konuda çalışmalar yapan İranolog Oskar Mann ve tarihçi V. Minorsky’e göre, Zazalar’da kabul gören “Dımıli” terimi, Dersimlilerin, Kuzey İran’daki Gilan’da bulunan Deylem bölgesinden göç edip Dersim’e yerleştiklerini belirtmektedir. 

Karl Hadank ve Artur Christensen, Dimililerle, Goranların aslen Kürt ol-

madıklarını, bunların Hazar Denizi’nin güney batısından gelen Deylemliler olduklarını ileri sürmüşlerdir. Christensen, “Dimili” sözcüğünün, harflerin yer değiştirmesi suretiyle “Deylem” sözcüğünden türediğini ileri sürmektedir. Bugün kendilerini Kırmanç ya da Zaza olarak tanımlayan Dimili konuşan toplulukların Anadolu’daki tarihinin M.S. 550’lerden çok daha gerilere dayandığı bilinmektedir.

V.Minorsky, Deylemliler adlı makalesinde bu konuda şu tezi ileri sürmek-

tedir:  “Çağlar boyunca Daylamit boylarının yerleştiği alanlar, oldukça geniş bir alanı kapsar. Bu nedenle, kronolojik güçlükleri göz önünde bulundurarak referansları tek bir başlık altında toplamak daha uygun olacaktır. Bir Babil adı olan Dilmun adası (Bahreyn), bugün bile güncel bir adken, Fars’ın güney kıyısındaki Bender-i Daylam adı gerilere, Buyid dönemine kadar dayanan bir ad görüntüsü vermektedir. Aşağı Kafkasya bölgesinde, Sasaniler devrinden kalma askeri yer isimleri Lahican’la bağlantılı gibi görünen (şimdiki Lahican) Layzân ya da Lâizan adlarını çağrıştırıyor. Şirvan adı, muhtemelen Talakan ve Alamut nehirlerinin birleştiği yerde bulunan Şir (Arapça, Şirriz) ile benzerlik gösteriyor”[2]

Yine V. Minorsky, “Deylemlilerin, Urmiye gölünün kuzeybatısı, yani Salmas’ın merkezi, çok yakın zamanlara kadar Dilmakan diye adlandırılmaktaydı” diyor. F. Andreasa atfen, Urmiye gölünün güney batısında önemli bir Zagros geçidi üzerinde Lahican diye bir bölge olduğunu (bkz. Sawdi-bulak, el’) ve Zazaların, Daylamit kavminin devamı olduklarını belirtmektedir.[3]

Deyleman-Gilan coğrafyası ile Dersimlerin/Zazaların yaşadığı bölgeler arasında yer ve köy adları yanında aşiretler arasında da isim çok sayıda benzerliklerinin olması bu tezi doğrulamaktadır.

1. 1. 1. Yer, Köy, Aşiret İsim Benzerliklerinden Örnekler:

Deyleman/Gilan’da: Tarum (Tarut), Aşkale (Aşkale), Verami (Veramin), Kuh-

pir (Kuhpir), Deşt (Deşt), Şakak (Şakak), Hasan beg (Hasanbeg), Pulur, Abgerm, Oasmanlı, Lahican (Lahçinan) gibi benzer yerleşim adları.

Deyleman-Gilan Horasan’da; Şawanlı, Şadllı, Zafranlı, Meşkanlı, Hizollu, Zeydanlı, Alanlı, Elikanlı, Şhamlu-Semkanlı,  Çemişkezekli gibi aşiretler, Zazaların bugün yaşadıkları bölgelerdeki aşiretlerle aynı adları taşımaktadırlar.

Bu bölgelerde, Zazana, Zuza, Sason, Zavzan gibi içinde Zaza sözcüğü geçen birçok yer adı bulunmaktadır. M.Ö. 542 yılında Pars Kralı Dara (Darius)’un Behistun yazıtında da yukarı Fırat ve Dicle Havzası “Zazana” olarak adlandırılmaktadır.

Bu benzerlik ve ortaklıklar, Kırmanç olarak bilinen Zazaların anayurtla-

rının Deylem-Gilan-Horasan olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Zazalar Deylemli’dir. Deylem-Gilan-Horasan Zazaların asıl yurdudur.

Bu tarihsel gerçekler Dersimlilerin (Zazaların/Kırmançların) Deylem’le ve Deylemliler’le olan ilişkileri konusundaki Dımıli-Deylem kuramını doğrulamaktadır. Dimli ya da Dimili teriminin Deylem adından doğduğu ve “Deylemli” (Deylemi) demek olduğu, F. C. Andreas tarafından belirtilmektedir. Andreas’ın bu görüsü A. Christensen tarafından da desteklenmektedir.[4]

Minorski, K.Hadank, Mac Kenzie gibi kendi alanlarında otorite kabul edilen

tarihçi ve dilbilimciler F. C. Andreas’la aynı görüşü desteklemektedirler. DimliDeylem bağlantısına ilk işaret eden kişi, Ermeni yazarlardan Antranik olmuştur.

Antranik bu tezini, 1901’de yayımlanan incelemesinde ileri sürer.[5]

Tüm bu araştırma, inceleme ve bilimsel çalışmalar, Zazaların, IX-X-XII. yüzyıllarda Hazar Denizi’nin güney kıyılarında bulunan dağlık Gilân-DeylamanHorasan bölgesinden, Dersim bölgesine gelip yerleştiklerini göstermektedir. Bu olgu, Zaza dilinin adı geçen İran diyalektlerine yakınlığı ile de doğrulanmaktadır. Bu halkın kendisine verdiği “Dimli” adı da “Delmik”ten doğmuştur. İran’nın Delâm (Daylam) ilinin sakinlerine verilen “Daylamit” (Daylamli) adının aynısıdır.[6]

Osmanlı belgelerinde hangi lehçeyi konuşursa konuşsun, Türk olmayanlar ekrad olarak adlandırılırdı. 16. yüzyıla ait tahrir defterlerinde. “Ekradı Dımıli” ve “Ekradı Disimlü“ adları geçmektedir. “Ekradı Dimili”, günümüz Türkçesiyle Dimili ve “Ekradı Disimlü” ise Dersimliler demektir.

1.2. Coğrafi Olarak Deylem, Daylam (Deylam-İ Haşşa)

Deylem, İran’ın kuzeyinde Taberistan, Cibal, Gılan ve Hazar Denizi ara-

sında kalan bölgedir. Ancak, bilim adamları Daylam memleketi ile ilgili olarak çeşitli görüşler ileri sürmektedirler. Bunların başında Batlamyus gelmektedir. Batlamyus, Deliymais adlı bir memleketten söz etmektedir. Ayrıca Bizans tarihçilerinden Procope Deylemliler’in İran’da oturduklarını söylerken; Agathias ise,

Deylemliler’in memleketini Dicle ile İran arasında gösterir.[7]

İştahri’ye göre ise Deylem memleketinin güneyinde Kazvin Vilayeti, Azerbaycan ve Rey arazisinin bir bölümü; doğusunda Rey arazisinin diğer bir bölümü ile Taberistan; kuzeyinde Hazar Denizi, batısında Azerbaycan ve Arran bulunur

 
 


Harita:1